“Dünyanın merkezinden kovulduk ve onu cangıllarda, çöllerde ya da dolambacın yeraltı labirentlerinde aramaya mahkûm edildik.”
Kimse yüzlerce yıllık bir anlatının içinde tarihin onu ve ona benzeyenleri nasıl değiştirdiğini, nereye sürüklediğini ve “kim” kıldığını anlamayı ve anlamlandırmayı göze alamaz; karşısına çıkan hayal kırıklıklarının, umutların, savaşların, “yalnızlıktan yontulmuş anlar”ın onu nereye sürükleyeceğini kestiremez. “İnsan, yalnızlık duygusunu hisseden tek varlıktır ...