Dil ve anlam ilişkisinin odağa yerleştiği 20 yüzyıl felsefesinde anlamın dile, mantıksal bir dizgeye,
bir doğruluk ölçütüne indirgendiği bakış açıları olduğu gibi, anlamı deneyimde, etkileşimde ya da
zihin içeriğinde arayan yaklaşımlar da ortaya çıkmıştır. Öte yandan anlamı, bir iletişim aracı olarak
dilin kullanımında, gündelik konuşmada ya da bedensellikte ve eylemlilikte arayan yaklaşımlar da
söz konusudur. Bu çeşitli bakış açıları ve kavramsal zenginliği Türkçeye taşıyara ...