Ermiş, ne yüksekten konuşur ne alçaktan bakar, tam göz hizasındadır. Ne ders verir ne akıl öğretir; yalnızca varoluşun derinliklerinde yüzmeye hazır olanlara, bir yön gösterir. Onun sözleri yargılamaz, yönlendirir; hükmetmez, önerir; emretmez, işaret eder. Kimi zaman kutsal metinlerin yüksek sesini hatırlatır kimi zaman da bir annenin dizinde başını dinlendiren çocuğun iç çekişini. Ermiş, düşüncenin sessizliğiyle sezginin müphemliği arasında bir eşikte dolaşır. Her bölüm, kendi içinde bu ...