Osmanlı-Rus ilişkilerinin geçici bir barış havasına girdiği 1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması sonrasında, buharlı vapurların da faaliyete geçerek kolay ve rahat ulaşım imkânları sağlamasıyla Ruslar İstanbul’a adeta akın etmeye başlar. Rus hacıların kutsal topraklara gidiş ve dönüşlerinde hem bir durak hem de sahip olduğu kilise, ayazma, kutsal objeleri barındıran mabetleriyle İstanbul Ortodoks haccın bir parçası sayılır. Bu alakanın artmasında şüphesiz uzun bir süredir kendilerini Bizans’ın varisi ...